Hindistan Cevizi Yağı / Coconut Oil
Bugüne kadar, Hindistan Cevizinin gezegenimizdeki en sağlıklı gıdalardan biri olduğunu gösteren 1.500'den fazla çalışma vardır. Hindistan Cevizi Yağı taze Hindistan Cevizi meyvesi veya kopranın (Hindistan cevizinin içi) soğuk presleme yöntemiyle üretilmiş gerçek bir süper besindir.
Hindistancevizi yağı, kopra adı verilen kurutulmuş hindistancevizinin beyaz, etli kısmından veya taze hindistancevizinin etli, iç kısmının soğuk preslenmesiyle üretilir.
Elde edilen bu kıymetli ve çoğunlukla doymuş yağlardan oluşan bu yağ, daha küçük moleküllerden oluştuğundan, serin veya oda sıcaklığında sert bir dokuya sahiptir.
Hindistan cevizi yağı doğal doymuş yağlarca yüksektir. Doymuş yağlar sadece vücudunuzdaki sağlıklı kolesterolü (HDL kolesterol olarak bilinir) arttırmakla kalmaz, aynı zamanda LDL "kötü" kolesterolü iyi kolesterollere dönüştürmeye yardımcı olur.
Kanıta Dayalı Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp'ta yayınlanan randomize bir çapraz çalışma, genç, sağlıklı yetişkinlerde günlük iki çorba kaşığı saf Hindistan Cevizi yağı tüketiminin HDL kolesterolü önemli ölçüde artırdığını bulmuştur.
Kanıta Dayalı Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp'ta yayınlanan randomize bir çapraz çalışma, genç, sağlıklı yetişkinlerde günlük iki çorba kaşığı saf Hindistan Cevizi yağı tüketiminin HDL kolesterolü önemli ölçüde artırdığını bulmuştur.
Yaklaşık 26 derece sıcaklıkta sıvılaşan ve yaklaşık 350 derecelik bir yanma noktasına sahip olan Hindistan Cevizi Yağı, sote edilmiş yemekler, soslar ve unlu mamuller için mükemmel bir seçenek haline de gelmektedir. Bununla birlikte doymuş yağ oranı yüksek olmasına rağmen, vücut tarafından depolanmaz. Bu özelliği ile Hindistan cevizi yağı diyet listelerinin ilk sırasına taşınabilir!
Dahili ve harici kullanıma uygundur.
Günümüzde birçok hastalığa vücuttaki kötü bakterilerin, mantarların, virüslerin ve parazitlerin aşırı büyümesi neden olmaktadır. Hindistan cevizi yağının, kandidayı azalttığı, bakterilerle savaştığı ve virüsler için düşmanca bir ortam yarattığı laurik asit (monolaurin) içerir.
2020’de yapılan bir araştırma, Hindistan Cevizi yağının antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğunu ve insan vücudundaki bağışıklık tepkisinin anti-enflamatuar doğasını aktive etmeye yardımcı olduğunu göstermektedir.
Hastalandığınızda, diyetinizdeki tahılları ve şekeri, doğal yakıt kaynağınız olarak hindistancevizi yağı ile değiştirebilir; günde iki kez bir çorba kaşığı Hindistan Cevizi yağı alarak ve bol miktarda sebze ve kemik suyu da tüketerek iyileşmenize destek olabilirsiniz. (Şekerin kötü bakterilerin büyümesini beslediğini unutmamak gerekir.)
Rafine edilmemiş Hindistan Cevizi Yağının cildiniz için sunabileceği seçenekleri de oldukça dikkat çekicidir. Hindistan cevizi yağı yüz temizleyici, nemlendirici ve güneş kremi olarak kimyasal içerikli ürünlere harika bir alternatif olabilirken, birçok cilt rahatsızlığında tedavilere ek faydalar sağlayabilmektedir. Hindistan cevizi yağındaki yağ asitleri (kaprilik ve laurik) içten ve dıştan iltihabı azaltır ve nemlendirir, bu Hindistan Cevizi yağını cilt üzerindeki anti-enflamatuar ve antioksidan etkilerine, yara iyileşmesinin teşvikine ve cilt bariyerinin onarımına göre terapötik faydaları olan bitki grubuna dahil edip, her türlü cilt rahatsızlığı için mükemmel bir çözüm haline getirir.
Ek olarak, antimikrobiyal özellikleri ile de birçok cilt rahatsızlığına neden olabilecek kandida veya mantar kaynaklarını dengelemeye yardımcı olur. En sevdiğiniz esansiyel yağlarımızdan birkaç damla ile karıştırıp, kendinize özel nemlendiricinizi hazırlamanızı tavsiye ederiz!
Topikal kullanımlarda hassasiyet kontrolü için genel kullanıma başlamadan önce bilek içinde küçük bir alanda test ediniz.
